Salgınlarla Dolu Bir Geçmiş:

Corona virüsü, "hayatta bir kez" yaşanacak bir olay olarak nitelendirilse de, yakın tarihimiz bize bu tür salgınların hiç de yabancı olmadığını gösteriyor. HIV/AIDS, Hong Kong gribi ve İspanyol gribi gibi salgınlar milyonlarca insanın ölümüne neden oldu.

Bir Sonraki Salgın Kapıda:

Bilim insanları, yeni bir salgının yakın olduğunu ve bunun her an gerçekleşebileceğini söylüyor. King's College London'dan Dr. Nathalie MacDermott, "Salgınlara açık bir durum yaratıyoruz. Corona'nın bittiğini ve normale dönebileceğimizi düşünmek istiyoruz. Fakat bir sonraki salgın çok yakın -iki yıl da olabilir, 20 yıl da olabilir, daha uzun da olabilir- ancak gardımızı düşürmeyi göze alamayız." diyor.

Ormansızlaşma Tehlikesi:

Ormanların tahrip edilmesi, hayvanların ve böceklerin insanların yaşam alanlarına yaklaşmasına neden oluyor. Aralarında dang humması, chikungunya ve Kırım Kongo kanamalı ateşi gibi sivrisinek ve kene kaynaklı virüslerin de bulunduğu bazı salgınlar, artan sıcaklıklarla birlikte daha geniş coğrafyalara yayılıyor.

Yeniden Kapanma Olacak mı?:

Uzmanlar, yeni bir salgınla mücadelede "havalandırmalı geniş alanlar" oluşturmanın önemini vurguluyor. Çocuklar, hamile kadınlar ve savunmasız kişiler için bu tür alanların öncelikli hale getirilmesi gerekiyor.

Salgın planı, enfekte bölgelerdeki okulların kapatılmasını tavsiye etse de, derslerin devam etmesi için geçici çözümler de öneriliyor. Çadırlar veya sadece çocukların gidebileceği alanlar gibi alternatifler üzerinde çalışılıyor.

Halk Tedbirlere Uyar mı?:

Yıllar süren karantinalardan bıkan insanlar, yeni bir kapanmaya uymak konusunda tereddütlü olabilir. Uzmanlara göre, uyum oranlarını düşüren tek etken yorgunluk değil. Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlara olan güvenin azalması da uyumsuzluğu tetikliyor.